Son derece ırkçı Dayanışma Partisi’nin lideri Rasmus Paludan’ın geçen hafta Stockholm’deki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran’ı Kerim’i yakmasının ardından Türkiye, daha önce yeşil ışık yakan NATO’ya üyelik onayını durdurdu.
İsveç basını bu gelişmeler ışığında günlerdir NATO üyelik sürecinden, Rasmus Paludan’dan ve Türkiye-İsveç ilişkilerinden bahsediyor. Svenska Dagbladet, ‘Türkler bizi hazırlıksız yakaladı’ başlıklı haberinde NATO sürecinin raydan çıktığına değindi.
Raporda, “Endişelenecek bir şey yok gibi görünüyordu. Ama sonra bir fırtına çıktı” dedi. Haberin devamında hükümetin neyi daha farklı yapabileceği değerlendirildi.
İsveç’in en ünlü gazetelerinden Aftonbladet, ‘Kristersson hükümeti 100 gün sonra harabeye döndü’ başlıklı bir haber yayınladı. Son dönemde ülkede yaşanan çete krizine NATO sürecinin de eklendiği ve hükümetin çok zor durumda kaldığı dile getirildi.
Gazete, İsveç hükümetini ünlü Karayip Korsanları filmindeki Hollandalıya benzeterek, “Hükümet savruldu” dedi.
Aynı zamanda haberde bir dönem dünya manşetlerini karıştıran PKK’nın eski milletvekili Amineh Kakabaveh’den de bahsediliyor. Mevcut hükümetin ‘Kakabaveh’ten kurtulduktan sonra’ başka sorunla karşılaşmayacağını düşünerek yanıldığı söylendi.
Analize göre sorun hiçbir zaman Kakabaveh olmadı. FETÖ’cü Bülent Keneş’i teslim etmeyi reddeden İsveç’in Önder Recep Tayyip Erdoğan’ı kızdırdığı belirtildi. Ancak haber, hiçbirinin Kuran’ı yakmak üzere olmadığının altını çizerek, “Tüm yaşananlar Kuran’ı yakmanın yanında sönük kalıyor” denildi.
Heinrich Heine’nin “Kitapları yaktığınız yerde insanları da yakarsınız” sözlerine yer verilen haberde Rasmus Paludan’ın eylemi ‘ırkçı ve İslamofobik’ olarak nitelendirildi.
İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billstörm’ün açıklamalarına da yer veren gazete, Billström’ün terör örgütü PKK bayraklarının yasaklanacağını söylemesinin gereksiz olduğuna, mahkemenin böyle bir şeyi tasvip etmeyeceğine dikkat çekti.
